
(Yurtta Barış , Dünyada Barış)
Türkiye Cumhuriyet'inin Kurucusu Anafartalar Komutanı Başbuğ Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün
Hayatı , Sözleri , Resimleri ve Kişiliği
SITE MTBB TIM TARAFINDAN KURULMUSTUR
(Yönetici admin : Bünyamin ince)
🐺 🤘 🦅 🐴
_______________________________________

%0 %50 %100
Yüklenme Tamamlandı
Alta Kaydırabilirsiniz...

__________
Yandaki 'Devam Et' butonlarına basarsanız Atatürk'ün ses ve görüntü videolarına gideceksiniz. Yandaki 'GİT!' butonlarına basarsanız artı olarak fotoğraflara gideceksiniz.
__________
Atatürk'ün Hayatı
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.
Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi.
1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir.
Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyehatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.
Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.
Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.
Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)
I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de
Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi.
Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı.
Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı.Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı.
Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
1. Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
2. Toplumsal Devrimler:
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)
3. Hukuk Devrimi:
· Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)
4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
· Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
· Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
· Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Güzel sanatlarda yenilikler
5. Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşârın kaldırılması
· Çiftçinin özendirilmesi
· Örnek çiftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.
Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu.Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.
_______________________________________
Atatürk'ün Sözleri
[☾☆]【𐱅𐰇𐰼𐰚】【𐱅𐰇𐰼𐰰】【Ћץґи】️️【ϜϓſϞ】【طورك】【ترکی】【Türk】【Türük】【Түрк】【түрік】[☆☽]
Ne Mutlu Türküm Diyene
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir
Ulusun Bağımsızlığını , Yine Ulusun Kesin Kararı Ve Direnişi Kurtaracaktır
Milli Benligini Bilmeyen Milletler Baska Milletlere Yem Olurlar
Bundan Ötesi Ya Istiklal Ya Ölüm
Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir
Bütün Ümidim Gençliktedir
Bütün Türkler Bir Gün Ansızın Delirecektir
0 Zaman Allah Türk'ü Değil , Sizi Korusun
Zafer , Zafer Benimdir Diyebilenindir
Medeniyet Mülkün Temelidir
Türk , Ögün , Çalıs , Güven
Yüksel Türk Yükselmenin Senin Için Hududu Yoktur
Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruat
Atam Izındeyiz
_______________________________________
Atatürk'ün Resimleri




























_______________________________________
__________
__________
Yandaki 'TIKLA!' butonlarına basarsanız Atatürk'ün diğer fotoğraflarına gidersiniz.
Atatürk'ün Kisilik Özellikleri
1. Vatan ve milletine olan düşkünlüğü : Vatan ve millet sevgisi Atatürk’ün taşıdığı özelliklerin temel taşıydı. O vatanı ve milleti için canını seve seve verebilecek bir karaktere sahipti. O kişisel egemenliği ortadan kaldırmış, egemenliği kayıtsız şartsız milletine vermiştir. Bununla milletine olan güvenini, sevgisini açıkça göstermiştir.
2. İdealistliği : Atatürk’ün en büyük ideali, milletini tam bağımsız, çağdaş ve ileri uygarlıklar düzeyine ulaştırmaktı. Onun diğer bir amacı da tüm ulusların barış içinde yaşamasıydı. Atatürk, Türk milletinin çağdaşlaşması için önüne çıkan tüm engelleri yenmiştir.
3. Hakikati Arama Gücü : Atatürk gerçekçi bir insandı. Olaylar ve kişiler karşısında gerçekleri çekinmeden söylediği gibi, doğru olanın gerçekleşmesi için elinden geleni de yapardı. O, yapacağı bir işte önce engelleri görür, onları birer birer ortadan kaldırır, sonunda amacına ulaşırdı. Hayalcilikten uzaktı.
4. Yaratıcı Zihniyeti : Atatürk’ün en önemli özelliklerinden biri de yaratıcı zihniyeti idi. Olaylar karşısında yılmadan mücadele eder. Sorunlara çözüm üretirdi. Atatürk, Türk milletinin tarihini inceleyip, onun özelliklerini çok iyi tanımıştı. Böylece Türk milletinin en ümitsiz zamanlardan bile başarılı olabileceğini anlamıştır. O, olayların akışına göre hareket eden değil, olayları yönlendiren bir kişi idi.
5. Sabır ve Disiplin Anlayışı : Atatürk bir işi yapmaya karar verdiğinde öncelikle şartların olgunlaşması için çalışırdı. Atatürk, disipline de çok önem verirdi. Bir işi yapmaya karar verdiği zaman ısrarla o konu üzerinde çalışır. Asla vazgeçmezdi.
6. İleri Görüşlülüğü : Atatürk’ün Çanakkale Savaşları sırasında düşmanın nereden çıkacağını bilmesi, II. Dünya Savaşı’nın çıkacağını tarih vererek söylemesi, İtalya ve Almanya’daki yükselişin söneceğini söylemesi, yine II. Dünya Savaşı’ndan en karlı çıkan devletin Sovyet Rusya olacağını söylemesi, onun bu yönünü açıkça göstermektedir.
7. İyi Kalpliliği : Atatürk iyi kalpliydi. İnsanlığı bekleyen felaketlere karşı sürekli çareler arardı. Ona göre gayesi barış olmayan bir savaş cinayetti.
8. Açık Sözlülüğü : Atatürk, doğru bildiğini açıkça söylemekten çekinmezdi. Atatürk, gerçekten memlekete hizmet etmek isteyenlerin açık kalpli olmaları gerektiğini söylerdi.
9. İnsan ve Millet Sevgisi : Atatürk, milletini çok severdi milleti uğruna gece gündüz çalışmış, en umutsuz zamanlarda bile milletle beraber olmayı, millete güvenmeyi kendine prensip edinmişti. O yalnız kendi milletine değil bütün uygar milletlere saygı duymuştur.
10. Yersiz Acıma Gücünü Kontrol : Atatürk, Türk milletini yüceltmek için ömür boyu çalışmıştır. Olayları asla şansa bırakmamış, yersiz ve gereksiz aflarda bulunmamıştır.
11. Mantıklılığı : Atatürk, akla ve mantığa çok önem verirdi. O, yaptığı tüm işleri akla ve mantığa dayandırmıştı.
12. Çok Cepheliliği : Atatürk çok cepheliydi. O, hem iyi bir asker, hem devlet adamı hem de fikir ve aksiyon adamıydı.
13. Eğitimciliği : Atatürk, eğitime büyük önem verirdi.
14. Sanatseverliği : Atatürk sanata düşkündü. O, Türk milletinin engin bir sanat zevki olduğuna inanırdı.
15. Yöneticiliği : Atatürk, iyi bir yöneticinin bütün özelliklerine sahipti. Kendisini sevdirerek ve inandırarak insanları etkilemiştir. O bir işi yaptırmak istediğinde önce çevresindekileri ikna ederdi.
16. Rehberliği : Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktıktan hemen sonra başladığı işlerde bir rehberin bütün özelliklerini sergilemişti. O, millete en doğru yolu göstermişti.
17. Gurura Yer Vermemesi : Atatürk, kurduğu cumhuriyet yaptığı inkılâplar ve kazandığı zaferlere rağmen gurura kapılmamıştır. Ben yaptım! sözünden hep kaçınmıştır. Her zaman: Türk milleti başardı demiştir.
18. Ümitsizliğe Ver Vermemesi : Atatürk, asla ümitsizliğe düşmezdi. İç ve dış düşmanların çokluğuna rağmen Milli Mücadeleyi başlatmış ve başarmıştır.
19. Metotlu Çalışması : Atatürk, yapılacak işlerin zamanını ve sırasını çok iyi bilirdi. O yapacağı işlerde her şeyi sırayla yapardı. Önce engelleri ortadan kaldırır, sonra hedefe varmada hiç zorlanmazdı.
_______________________________________
🔊 🎵 🎧
Bütün Mehter Marşları
Dombra
Çanakkale Türküsü
Ölürüm Türkiyem
16 Büyük Türk Devletleri
16 Büyük Türk Devletleri
iletisim için
